Özzet

Bir geek zihninin özeti

9 Ekim 2012
yazan: Selim Şumlu
0 yorum

Mobil dünyada karanlık çağlara dönüş başlıyor

Mayıs ayı içinde tarayıcı dünyası önemli bir gelişmeyle çalkalanmıştı: Internet Explorer artık dünyanın bir numaralı tarayıcısı değildi. Mozilla’nın deyişiyle “karanlık çağlar”daki %96’ya varan pazar payını son yıllarda sürekli kaybeden Internet Explorer, sonunda Chrome’a yenik düştü.

StatCounter’ın Mayıs ayı istatistiklerine göre Chrome, dünya çapında %32,76’lık payla IE’nin yaklaşık 1 puan üstüne çıkmıştı. Bu istatistiğin güvenilirliği tartışılabilir, belki de gerçekte Chrome IE’nin bir puan altındadır; ama önemli olan, Chrome’un çok ciddi bir atak yapmış olması ve Internet Explorer’ın artık tekel olmaktan çıkması.

Şu anda pazarda %10’dan fazla payı olan üç büyük tarayıcı var: Microsoft’un geliştirdiği Internet Explorer, Google’ın geliştirdiği Chrome ve Mozilla’nın geliştirdiği Firefox. Bu tek bir anlama geliyor: İnsanların artık seçme özgürlüğü var! Devamını oku →

23 Aralık 2011
yazan: Selim Şumlu
0 yorum

Paralel evrende Atatürkçülük

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sürpriz denilen ama bence kendisinden beklendiği şekilde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetimine birtakım atamalar yaştı. Yeni Yönetim Kurulu üyelerinden biri de Zaman gazetesi yazarı Prof. Dr. Mümtazer Türköne. Şöyle diyor kendisi: “Mevcut Anayasa’da yer alan ‘Atatürk Milliyetçiliği’ maddesi, yeni yapılacak Anayasa’dan çıkarılmalıdır; çünkü bunun anlamını kimse bilmiyor.”

Ben biliyorum Mümtazer Bey. Atatürk Milliyetçiliği; kafatası ırkçılığının ve din milletlerinin reddidir; dil, kültür ve ülkü birliğidir. Sen kültürünü ve ülkünü bize bulaştırma, o yeter.

20 Aralık 2011
yazan: Selim Şumlu
1 yorum

Uyduruk Facebook grupları

Facebook’ta aldığım grup ve sayfa davetlerinin neredeyse hepsini reddediyorum. Peki suç bende mi?

Hepimiz Facebook kullanıyor muyuz? Kullanıyoruz. Her gün Facebook’ta saatlerini geçiren vatandaşlarımız var mı? Var. Facebook’ta her türlü insanla karşılaşmak mümkün mü? Kesinlikle. Facebook’taki arkadaşlarınızdan grup ve sayfa davetleri alıyor musunuz? Muhtemelen her gün. Peki sırf arkadaşınız davet etti diye bu uyduruk gruplara katılmanız gerekir mi? Asla!

Gördüğüm kadarıyla ortalama bir Facebook üyesinin Facebook’ta birkaç yüz arkadaşı bulunuyor. Örneğin benim şu anda 332 arkadaşım var bu arkadaşlarımdan hemen hemen her gün 2 adet grup ya da sayfa daveti alıyorum. Reddettiğim davetlerin oranıysa, tahminime göre %95-99 arasında olması gerek. Şimdi, reddettiğim davetlerin bazı ortak özelliklerine göz atalım:

  • Adı dünya dillerinde anlam taşımayan gruplar: Grup adları Türkçe olmak zorunda değil, İngilizce ve hatta Mors koduyla yazılmış gruplar ve sayfalar bile kabulüm. Ancak “**uzάK duЯ HuzuЯ wέЯ !” ya da “Gündé 2 Saat Facé Şart ..! xD” sayfasına beni hiçbir güç üye yapamaz! Kişisel görüşüm, bu grup ve sayfaların kurucularının işi gücü olmayan, kültürsüz, beş kelimeden oluşan grup adını düzgün Türkçeyle yazmalarını istesek zorlanacak kişiler olduğu yönünde. Bu tarz gruplara katılmayın, katıldıklarınız varsa da üyelikten ayrılın. Bu gruplar, Facebook profilinizin seviyesini düşürmekten başka bir işe yaramaz.
  • Vatan kurtarma grupları: Bu grupların ortak özelliği, grup resminde Atatürk fotoğrafı, Türk bayrağı ya da Türkiye haritası yer almasıdır. Bir diğer ortak özellikleri de, bir kez üye olunduktan sonra gruba bir daha dönülüp bakılmamasıdır. Öncelikle şunu belirtelim: Bir Facebook grubuna üye olarak ülkeyi bataklıktan kurtaramazsınız. “Türk’ün gücünü gösterecek X kişi” bulmak, “Atatürk’ü seven X milyon kişi”ye ulaşmak hiçbir işe yaramaz. Ben bu grupların hiçbirine üye değilim ve inanıyorum ki birçok üyeden daha vatansever ve Atatürkçüyüm.
  • Sanatçı, oyuncu vb. grupları: Bir arkadaşınızın sevdiği şarkıcı ya da beğendiği oyuncuyla ilgili üye olduğu bir gruba ya da sayfaya hiç kimsenin beğenilerini dikkate almadan bütün arkadaş listesini davet etmesi bence görgüsüzlük ve terbiyesizliktir. İsmail YK grubuyla vaktimi harcayanlar, lafım size! Ama “İsmail YK’nın Türkçe Konuşmayı ve Şarkı Yazmayı Öğrenmesini İsteyenler” grubunu dikkate alabilirim.
  • Adı büyük harfle yazılan, gereksiz noktalama içeren gruplar: Bir örnekle ifade etmek gerekirse, “KANKASIZ HAYAT OLMAZ DİYENLER… :))” ismi büyük harfle yazıldığı gibi sonuna üç nokta, gülücük gibi anlamsız noktalama işaretleri eklenmiş. Genel kural olarak, büyük harfle yazılan gruplar ilgi alanıma girse bile üye olmam. İnternette büyük harfle yazı yazmak bağırmak anlamına gelir ve hoş karşılanmaz. Sırf dikkate çekici olsun diye büyük harfle yazılan grupların, kurucusunun bencilliğini ya da bilgisizliğini yansıttığını düşünüyorum. Benzer şekilde, grup adının başına yıldızlar döşemek, harfleri uzatmak vb. de görgüsüzlük örneğidir.
  • X kişi grupları: Bu gruplar genellikle bir şeyleri “kurtarmak” ya da “kanıtlamak” amacındadır ve X tarihinde Y sayıda kişiye ulaşmak gibi amaçlarla kurulurlar. “TÜRKÜN GÜCÜNÜ GÖSTERELİM HEP BERABER 1.000.000 KİŞİ” ya da “Lig başlayana kadar 250000 Fenerli bulabilirim” gibi gruplar güzel ama üye olunmaması gereken gruplardır. Bir kere, Türk’ün gücünü göstermeye niyetli 50 kadar grup var. Bunların hepsine üye olsanız bile değişecek bir şey var mı? O gruptan, Türk olmayan bir kişi bile haberdar olmayacak. Bu grupların bir diğer riski de bir anda yön değiştirebilmeleridir. Grup yöneticisi grubun adını değiştirebildiği için, örneğin kötü niyetle kurulmuş “Türk Bayrağını Canından Çok Seven 100.000 Kişi” grubu belli bir sayıya ulaştığında “Apo Serbest Bırakılsın Diyenler” grubuna dönüşebilir.

Siz siz olun, saygın bir Facebook profiline sahip olmak istiyorsanız “uyduruk” tabir ettiğim gruplara ve sayfalara katılmayın. Daha da kötüsü, arkadaşlarınızı bunlara davet ederek onları rahatsız etmeyin.

(Bu köşe yazısı PCnet Eylül 2010 sayısında yayımlanmıştır.)

8 Aralık 2011
yazan: Selim Şumlu
0 yorum

Maskotumuz yumuşacık ve tüylü

Mozilla, Firefox’un 7. doğum gününde, “firefox” olarak da bilinen iki kızıl panda yavrusunun bakımını üstlendi. Knoxville Hayvanat Bahçesi’ndeki bu yumuşacık ve tüylü maskotlarımız, Türkçe çevirisini tamamladığım Firefox Live sitesi üzerinden 24 boyunca canlı izlenebiliyor.

Mozilla olarak, tehlike altındaki web’i korumaya çalıştığımız gibi soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanlara da dikkat çekmek istiyoruz. Siz de Firefox Live’ı arkadaşlarınızla paylaşarak sözlerimizi yaymaya yardımcı olursanız seviniriz.

6 Ekim 2011
yazan: Selim Şumlu
0 yorum

Web bizim tutkumuz…

Gezegenimizdeki tüm insanların Web’in gücünden yararlanması ve çevrimiçi deneyimleri üzerinde kontrol sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Başarıyı kârla değil, insanların hayatlarını zenginleştirme ile ölçüyoruz. Biz, Mozilla Türkiye’yiz.

Son birkaç yıldır içinde bulunduğum Mozilla Türkçe Yerelleştirme Topluluğu, benim de çabalarımla nihayet Mozilla Türkiye adını aldı ve web sitemizi de yeniledik. Bu isim değişikliği, Mozilla Türkiye’nin artık sadece yerelleştirme ve çeviri çalışmalarıyla değil, tanıtım faaliyetleriyle de meşgul olacağı anlamına geliyor. Başta Firefox web tarayıcıs olmak üzere pek çok özgür teknolojinin yaratıcısı ve öncüsü olan bağımsız Mozilla topluluğu, “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” diyen Mustafa Kemal’in ülkesinde ne yazık ki yeterince tanınmıyor. Özgürlüğün sesini duyurmak için de mümkün olduğunca fazla gönüllüye ihtiyacımız var. Aramıza katılmaya ne dersiniz?

3 Ekim 2011
yazan: Selim Şumlu
0 yorum

Eğitimde Türkilizce Projesi

Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen önemli bir projesi var devletimizin: Eğitimde Fatih Projesi. Açılımı, Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi. Projenin logosunda ise F@tih Projesi yazıyor. Lakin burada bence önemli bir sorun var: Türkçede “@” diye bir noktalama işareti yok. “@”, İngilizcede ismin -de hâli anlamına gelen “at”i ifade ediyor. “A” harfinin farklı bir yazılışı değil ve “A” harfiyle yakın bir ilişkisi yok. Her ne kadar Türkiye’de pek çok özenti afiş ve reklamda bu şekilde kullanılmış olsa da, en azından Millî Eğitim Bakanlığının Türkçe bir kısaltmayı doğru yazabilmesini diliyor insan.

Çok da zor değil. Her kelimenin ilk harfini alıyoruz, FATİH oluyor, FatTİH değil. MEB illaki @ kullanarak doğrusunu yazmak istiyorsa, F@İH olacak.

Bu arada, İngilizcedeki onlarca kullanım alanın tek bir istisnası var: leetspeak, yani eski nesil hacker’ların geliştirdiği internet argosu. Leetspeak’te @, A harfinin karşığı olarak kullanılabiliyor. MEB de onları örnek alıyorsa…

23 Eylül 2011
yazan: Selim Şumlu
2 yorum

Şahane olmak

Dünyanın en şahane tarayıcısı Firefox için yıllardır kullanılan, benim de Firefox’la ilgili Türkçe tanıtım metinlerinde ve çevirilerde ağırlık verdiğim bir motto var: şahane (İng. awesome). Tahminimce bu motto, Firefox 3’te karşımıza çıkan ve tarayıcı dünyasında bir devrim yaratan şahane çubuktan (İng. awesome bar) geliyor ki bence kulağa da çok hoş geliyor. “Şahane” sözcüğü sanki klasik tanıtım sözlerinin dışına çıkarak Mozilla’nın kullanıcı dostu yapısını, dev şirketlere karşı vurdumduymazlığını, Mozilla’cıların aslında aramızdan birileri olduğunu gözler önüne seriyor. O yüzden Firefox’un şahane olmasını seviyorum.

Yalnız şöyle bir şey var ki, Firefox’la ilgili bir şey yazarken “şahane” sözcüğünü kullandığımda aklıma hep Ajdar’ın Nane şarkısının nakaratı geliyor: “Şahaneyim şahane! Bundan sana ne?”
Hoşuma gitmiyor da değil. 🙂 Ajdar’ı Mozilla Temsilcisi yapsak mesela, Firefox’a şarkı yazsa, Ajdar konseri eşliğinde Firefox partisi düzenlesek, hoş olmaz mı?